Göksun Gezilecek Yerler
Kahramanmaraş’a bağlı bir ilçe olan Göksun, pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış ilçelerimizden birisidir. Roma dönemindeki ismi ‘’Cocussus’’ olan isim zamanla değişerek ‘’Köksun’’ halini ve sonrasında da günümüzdeki halini almıştır. İlk dönemlerde Asurların yaşadığı bölge olduğu düşünülmekteydi. Bu düşüncenin temel sebebi de bölgede yapılan kazı çalışmalarıdır. Kazı çalışmalarından elde edilen bulguların bir dönemler bölgede Asurların yaşadığı sonucuna ulaşılmış. Ardından Medler, Persler ve Romalılar bölgede bulunmuşlardır. 1515 yılında ise bölge egemenliğinin Yavuz Sultan Selim’e geçtiği biliniyor.
Göksun gezilecek yerler açısından da zengin bir yerdir. İçerisinde yer alan kale, yayla, mağara ve höyük gibi ayrıntılar hem tarihi hem de doğal güzellikleri bünyesinde barındırdığını bizlere göstermekte. Gezinize başlamadan önce yöre hakkında daha detaylı bilgi edinebilmeniz amacıyla bölgedeki gezilecek yerleri sizler için bir araya getirdik. Rotanızı oluşturmadan önce yazımıza göz atmanızı öneriyoruz.
Göksun Höyük
İlçe merkezinde görebileceğiniz doğal yapılar içerisinde bulunan bu höyük eski dönemlerden beri su kaynağı olarak kullanılmaktadır. Günümüzde de su deposu işleviyle kullanılan höyük, görünüş açısından da ziyaretçileri etkilemekte. Yapılan arkeolojik kazılar sonucunda bölgeden pek çok tarihi eser de çıkarılmıştır. Özellikle bölgeden çıkarılmış olan çanak çömleklerin M.Ö 2500 yıllarına kadar dayandığı düşünülmekte. Bölgeden çıkarılan kalıntılar şu anda İstanbul Arkeolojik Müzesi içerisinde ziyaretçiler için sergilenmektedir. Bu kalıntılar içerisinde ‘’Göksun Yazıtı’’ olarak isimlendirilen bir yazıt da yer alıyor. Çıkarılan parçaları görebilmek için İstanbul Arkeoloji Müzesi’ni de ziyaret etmenizi öneriyoruz.
Höyük 12 metre yüksekliğe sahiptir. Höyüğün üzerindeki ‘’Kalepark’’ yerinde dilerseniz soluklanma imkanını da yakalayabilirsiniz. Muhteşem manzarayı bu noktada gözlemleyebilmeniz oldukça hoş bir deneyim olacaktır.
Aybastı Kalesi
İlçe merkezine yakın olan yerlerden birisi de Aybastı Kalesi olarak görülmektedir. Göksun’un pek çok medeniyete ev sahipliği yapmasından dolayı bu alanda yapılan arkeolojik kazılardan da pek çok parça bulunmuş. Kale içerisinde çanak ve çömleklerin bulunduğu bilinmekte. Ayrıca kalenin üst kısmında bir demir madenine de rastlanmıştır. Aybastı Kalesi görülmesi gereken alanlardan birisi. Hem tarihi hem de farklı medeniyetlerin dokusunu yakından görebilmek için kaleyi ziyaret edebilirsiniz.
Hamamgözü
Bu bölge geçmiş dönemlerde yaşamış olan şehir kalıntısını bünyesinde taşımaktadır. Yaklaşık 10 binden fazla insanın bu alanda yaşadığı tahmin edilenler arasında. Göksun içerisinde yer alan Hamamgözü alanında tarımın yapıldığı da düşünülmektedir. Kalıntılar sayesinde bu bilgilere ulaşılmış. İçerisinde ayrıca hamam olarak isimlendirilen bir yapı da yer almaktadır. Amfi tiyatronun da bulunduğu kalıntıları gezi sırasında görmeniz mümkün olacaktır. Yine buluntular arasında kaya mezarları da görülmüştür. Şehrin korumasını sağlamak için o dönemlerde bir tepenin inşa edildiği de yine bu alandaki ayrıntılar arasında. Mutlaka incelemeniz gereken pek çok ayrıntıyı bünyesinde barındırmakta.
Berit Gümüşkayalar Mağarası
Ericek Kasabası içerisinde yer alan mağara, muhteşem güzelliğe sahip olan yerlerden birisidir. Mağaralardan birisinin içinde traverten oluşumları da dikkat çeken özelliklerden. Ayrıca kolon da mağara içerisinde bulunmakta. Göksun’a gelenlerin kesinlikle ziyaret etmeleri gereken yerlerden birisi olduğunu söylemeliyiz.
Büyük Kızılcık İçmesi
Kaplıca suyunun şifalı olma özelliğinden dolayı yıl içerisinde pek çok turisti de bünyesinde toplamakta. Suyun böbreklere ve cilt hastalıklarına çok iyi geldiği düşünülmektedir. Dilerseniz bu alanı hafta sonlarınızda da değerlendirebilirsiniz. Konaklama imkanının olmamasından dolayı çevrede konaklayabilmeniz mümkün olmayacaktır. Fakat uzun süreli bir gezi planlıyorsanız Göksun ilçesinde yer alan otellerde konaklamanız olanaklıdır.
Roma Yazıtı
İlçe merkezinden yaklaşık olarak 5 kilometrelik uzaklıkta yer alan bu yazıt, Roma harfleriyle yazılmıştır. Toplamda 5 satır olan bu yazıtta geometrik motiflerle süslemelerin yapıldığı da görülebilecektir. Roma Yazıtı’nın bulunduğu alanın Roma yerleşim yeri olduğu da aşikardır. M.S 4 ve 5. yüzyıllar arasında Romalıların burada yaşamış olduğu tahmin ediliyor. Yolunuz düşerse bölgeyi ziyaret edip yazıyı yakından inceleyebilirsiniz.
Meryemçil Yaylası
Doğa ile baş başa kalmak isteyen kişilerin tercih ettikleri bu yayla, rutubetsiz özelliğiyle bilinmekte. Muhteşem bir havaya sahip olması da tercih edilme sebeplerinden birisi. Özellikle yaz dönemlerinde yerlisi tarafından serinleme amaçlı bu alanda piknikler de yapılmakta. Sizler de bölgeye gelip piknik yapabilirsiniz. Ayrıca bol oksijene sahip olan yaylayı dinlenme amaçlı da tercih edebilirsiniz. Bölgenin fotoğraflarını da çekebilirsiniz.