İstanbul'da Gezilecek Yerler
Türkiye’nin, dünyanın en güzel şehirlerinden biri İstanbul… İstanbul’un sembolü haline gelmiş yerlerden bazılarını ele aldık ama İstanbul asla bu yerlerle sınırlı değil. Gezerken göreceğiniz her sokakta başka hikayeler yatan şehrin, Anadolu’yu Avrupa yakasına bağlayan güzellikleri dışında denizinde de Kız Kulesi sizleri selamlayacak.
Galata Kulesi
İstanbul denilince ilk akla gelen yerlerin başında eski adı Kutsal Haç Kulesi olan Galata gelir. Beyoğlu’nun gözbebeklerinden biri olan Galata’nın yapımı 600 yıl öncesine dayanmaktadır. Karaköy tarafından da ulaşabileceğiniz her biri birbirinden otantik dar sokaklardan geçerek kulenin olduğu meydana ulaşabilirsiniz. Çevresinde birçok kafenin yer aldığı Galata Kulesi’ne sevdiklerinizle çıktığınızda bu sevginin sonsuzluğa ulaşacağına inanılır. Kulenin içinde çeşitli tarihi dönemlere ait eserler sergilenmektedir. Dar merdivenlerden çıkarak gezeceğiniz kule şeklindeki müzenin terasından da İstanbul manzarasının keyfini çıkaracaksınız.
Yerebatan Sarnıcı
Yapılış amacı İstanbul’un su ihtiyacını karşılamak olan su sarnıcı, Bizans ve Antik Yunan mimarisinin karışımı bir yapıya sahiptir. Romanlara ve filmlere de konu olan bu yer turistlerin en çok ziyaret ettiği yerlerden biri. İçerisinde 100’e yakın sütün bulunan sarnıcın kısa süre önce restorasyonu tamamlanmıştır. Yapının içinde çeşitli rivayetlere istinaden Medusa başları bulunmaktadır. İstanbul’un içinde küçük bir su sarayı olarak da görebileceğiniz bu yer tarihi dokusu ve havasıyla sizleri büyüleyecek.
Ayasofya Camii
Yerebatan Sarnıcı’ndan sonra yürüyerek ulaşabileceğiniz camilerden biri Ayasofya. Yapı günümüzde cami özelliği taşısa da eskiden bazilika, katedral ve müze olarak kullanılmıştır. Birçok inanç tarafından kutsal sayılan Ayasofya, isminden mimarisine kadar birçok medeniyetin izini taşımaktadır. Farklı kültürleri tek merkezde toplayan Ayasofya Camii tekrar tekrar gelip gezmek isteyeceğiniz İstanbul’un güzelliklerinden biri.
Kapalı Çarşı
Dünyanın en büyük ve en eski kapalı çarşısı olma özelliklerini taşıyan Kapalı Çarşı’da neredeyse aradığınız her şeyi bulabilirsiniz. İçinde yıllara meydan okuyan zanaatkarların da satış yaptığı çarşı eski mesleklerden sokak isimleri almıştır. Dar otantik çarşının içinde seramik eşyalar, dekoratif ışıklar fotoğraf çekilebilmeniz için birebir. Burada yer alan el işçiliği halılarda görenlerin ilgisini çekmektedir.
Dolmabahçe Sarayı
Osmanlı Dönemi’nde Sultan Abdülmecid tarafından yaptırılan saray, İstanbul Boğazı’nın kıyısında yer almaktadır. Yapıldığı dönemin çok yönlü mimari yapısından esinlenerek inşa edilen sarayda, rokoko, barok, rönesans izlerine rastlamanız mümkün. Günümüzde müze olarak kullanılan Dolmabahçe, içine girdiğinizde loş ama bir o kadarda aydınlık ve ihtişamlı yapısıyla ilginizi çekecektir. Özellikle Muayede Salonu’nda bulunan 4,5 tonluk kristal avizesi, gösterişli kapıları ve koridorlarıyla kültürel ve güçlü saray mimarisi sizleri etkileyecek.
Gülhane Parkı
Tarihi birçok yapısı ve özelliği olan Eminönü’nde yer alan önemli parklardan biridir. Özellikle bahar aylarında çok seveceğiniz park birbirinden güzel ağaçlar ve çiçeklere sahip. Parkın içerisinde güzel havuzlar ve kafelerde bulunmaktadır. Hem doğa yürüyüşü hem de piknik yapabileceğiniz büyük parkta, Arkeoloji Müzesi, İslam Bilim ve Teknoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi, Çinili Köşk Müzesi ve Ahmet Hamdi Tanpınar Kütüphanesi bulunmaktadır.
Miniatürk
Başta İstanbul olmak üzere, Anadolu’dan hatta yurtdışından da eserlerin ve yapıtların minyatür olarak sergilenmektedir. Türkiye’nin Vitrini olarak da adlandırılan bu yerde açık hava gösteri alanı, restoran, masal ağacı, labirent alanı gibi yerlerde bulunmaktadır. Gezerken aynı zamanda bilgi almanız için de 9 dil uyarlı bilgilendirme uygulamaları bulunmakta. Türkiye’yi şirinler köyünde gibi hissedebileceğiniz bir gezi imkanı sunan Miniatürk’e mutlaka gitmelisiniz.
Yıldız Parkı
Yıldız Korusu olarak da bilinen park Beşiktaş’ın favori yerlerinden biridir. Park içinde yer alan, Sultan III. Selim’in annesi için yaptırmış olduğu Yıldız Kasrı Köşkünden adını alıyor. Parkın içinde tarihi köşklerin dışında, çeşitli ağaçlar ve çiçekler, göletler köprüler hatta şelaleler bulunmakta. Boğaz manzarasıyla da çok sevilen parkta doğa yürüyüşleri yaparak zaman geçirebilir isterseniz de temiz havasının tadını çıkararak kahvaltı yapabilirsiniz.
Pierre Loti
İstanbul’un Eyüp ilçesinde bulunan tepe adını Fransız yazar Julien Viaud’dan almaktadır. Bu tepede gezip güzel fotoğraflar çekilebilir deniz manzarasına karşı içinde bulunan çay bahçesinde vakit geçirebilirsiniz. Hem turistik açıdan hem de İstanbul’un güzelliği gözler önüne sermesi sebebiyle sevilen tepeye isterseniz teleferik hattıyla da gelebilirsiniz.
Taksim
Taksim İstanbul’un sembollerinden biri haline gelmiş yerlerden biri. Meydanındaki simitçileri, Cumhuriyet Anıtı, kırmızı renkteki nostalji trenleri ile herkesin mutlaka gidip görmesi gereken yerlerden biri. Özellikle meydandan yürüyerek gidebileceğiniz İstiklal Caddesi’nde yer alan mağazaları, 19. yüzyıldan kalma binaları, sinemaları ve müzeleriyle şehrin içinde bambaşka bir şehir gibidir. Gece gündüz hareketli olan bu yerdeki kiliseleri ve pasajları da gözden kaçırmamanızı tavsiye ederim.
Topkapı Sarayı
İstanbul’un fethinden sonra inşa edilen saraylardan biri olma özelliği taşıyan yapıt Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Klasik Osmanlı mimarisi esas alınarak yaptırılmış saray Dolmabahçe sarayına kadar padişahların ikametgahı olarak kullanılmıştır. Günümüzde müze olarak kullanılan saray UNESCO Dünya Miras Listesi’ne adını yazdırmıştır. Müzede Avrupa porselenleri, padişahların özel eşyaları ve portreleri, kutsal emanetler ve İstanbul cam ve porselenleri sergilenmektedir.
Sultanahmet Camii
Ayasofya Camii’nin ardından gezebileceğiniz yerlerin başında gelen Sultanahmet ihtişamlı görüntüsü ve mimarisiyle sizleri büyüleyecek. Büyük camii 6 minaresiyle gelen herkesin ilk dikkatini çeken yerlerden biri olma özelliğini taşıyor. İslam ve Osmanlı camii mimarisinin yanı sıra Bizans kilise kültüründen de izler taşımaktadır. Kubbesinde yer alan mavi tonlardaki işlemeler sebebiyle turistler tarafından “Mavi Camii” olarak da bilinmektedir.
Balat
İstanbul’un belki de en renkli yerlerinden biri olan Balat, rengarenk kendine has evleriyle, dar çiçeklerle bezenmiş sokaklarıyla, terası denize bakan farklı konseptteki kafeleriyle çok hoşunuza gidecek. Biraz yokuş çıkabileceğiniz bu yerden Özel Fener Rum Ortaokulu ve Lisesi’ne gidebilir burada fotoğraflar çekilebilirsiniz. Daha önce çekilmiş dizilerin ve filmlerin yer aldığı sokakları da sizi maziye götürecek. Kameralara ilginiz varsa terası denize bakan birçok dönemden fotoğraf makinesinin ve kameranın yer aldığı İstanbul Kamera Müzesi’ne de uğrayabilirsiniz.
Ortaköy
Boğaz Köprüsü’nün hemen yanında yer alan Ortaköy’de tarihi Ortaköy Camii, seyyar waffle ve kumpirciler sizleri karşılayacak. Özellikle günbatımını seyretmek için çok güzel bir alan özelliği taşıyan yerde kilise ve sinagog da bulunmaktadır. Özellikle ihtişamlı camisiyle ilgi çeken Ortaköy’ün lezzetli kumpirlerinden yiyerek sahilinde gezebilir, hediyelik eşya satıcılarını ziyaret edebilirsiniz.
Büyükada
“Prens Adaları” olarak da bilinen İstanbul’un en büyük adalarından biridir. İster yürüyerek isterseniz de bisikletle gezebileceğiniz sokaklarından Aya Yorgi Tepesi’ne ulaşabilirsiniz. Tepede yer alan kiliseye ve Adalar Müzesi’ne giderek keyifli dakikalar geçirebilirsiniz. Özellikle bahar ve yaz aylarında havasına bayılacağınız çiçekler açmış sokaklarında gezip eğlenebileceğiniz bu adayı çok seveceksiniz. İstanbul’a geldik bir ada havası alalım diyorsanız ilk durak noktanız burası olmalı.
